Cumartesi, Aralık 24, 2005

Kaptan'ın Seyir Defteri; Yıldız Tarihi...

Yaklaşık 1 aydır ses-soluk çıkmıyor ya benden, herkes işlerin yoluna girdiğini sanıyor. Alakası yok ! Aksine gitgide sarpasarıyor. "Çözümsüzlük içinde sıkışıp kalan insanların çıkış noktaları ne olabilir" diye düşünüyorum kendimce. Cevap bulamıyorum ne yazık ki ! Karşılığı yok...

2 hafta önce çok sevdiğim biri babasını kaybetmiş. Benim nasıl bir adam olduğumu ve ne kadar etkileneceğimi bildiği için telefonda söyleyememiş. Uzun zaman ses çıkmayınca ben telefon ettim "ne yapıyorsun" diye.. "İyiyim" kelimesiyle geçiştirdi o anı. 3-4 gün sonra bir elektronik posta aldım : "artık babam yok hayatta, ne garip bir durum; sonsuz bir özlem ve yerine koyabileceğim hiçbirşey yok... nedense seni arayamadım, belki duygusallığın beni hep sarstığı için belki de kendini yaralamayı çok iyi becerdiğini düşündüğüm içindir. imza ve seni seviyorum". Nasıl bir cevap yazacağımı bilemedim, telefon da edemedim. Sonrası "hiçlik" zaten.

Hepimizin yaraları var. Kimileri kabuk tutmuş, kimileri alttan alttan olsa da kanamaya devam ediyor.. Saçma gibi gelebilir kulağa ama ben hepsini seviyorum. Onlar da olmasa geçmişi hatırlatacak hiçbirşey kalmayacak elimde.