Tamam ışınlanma mevzusunu geçtim diyelim. O, henüz televizyonun "paket yayın" adı altında haftada bir gün ve 3-4 saat (açılış-kapanış haberleri ve dizi - film türünde bir yayın akışı) yayın yapıldığı; benim sadece masum bir çocuk yüzüyle oturduğumuz mahallede yalnızca bir evde bulunan televizyon sayesinde tanık olduğum; kapıların kilitlenmediği; üç katlı binalara apartıman dendiği; yine her mahalleye bir tane düşecek şekilde özel araç olduğu; fincanla kahve istendiği; markanın ne menem birşey olduğunu bilinmediği; insanların sahtekarlık-çakallık-üçkağıtçılık nedir diye fikir yürütemedikleri; dost canlısı iyi insanların birbirini rahatlıkla bulabildiği; kalorifersiz, odun ateşiyle banyonun, gaz sobasıyla tek göz odaların ısıtıldığı, bütün hayatımızın arkası yarınlara endekslendiği günlerde kaldı...
İyi de, peki şimdi biz nerdeyiz ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder