Pazartesi, Temmuz 25, 2005

Kaptan'ın Seyir Defteri; Yıldız Tarihi...

Bizim hikayemiz biraz garipti : Koskocaman bir yalanın içinde yaşıyorduk ama işin tuhaf tarafı bunun farkındaydık. Çektiğimiz bütün acıların sebebinin bu olduğunu biliyorduk ancak kendimize bile itiraf edemiyorduk. Doğal olarak farkındalık beraberinde ait olmamayı getiriyor ve yaşadığımız ya da tanık olduğumuz herşeyde bir adım daha geri gidiyor, biraz daha kabuğumuza çekilip, biraz daha kopuyorduk. “Olması gereken” çok uzaklardan geçen bir yelkenliydi ve biz sadece el sallayabiliyorduk. “Olan”ı değiştirmeye gücümüz yetmiyordu ne yazık ki! Kabullenmekle yetinmek zorunda kalıyorduk. Bu da beraberinde vazgeçmeyi getiriyordu, vazgeçiyorduk.
“…
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız…”

Hiç yorum yok: