Çarşamba, Eylül 07, 2005

Kaptan'ın Seyir Defteri; Yıldız Tarihi...

Uzun zamandır hiçbirşeyden keyif al(a)mıyorum. Cid'den beklentilerimi karşılayabilecek türden bir hayat tarzı değil bu. Bir anlamda köşeye sıkışmış, kapana kısılmış, hareket alanı olmayan hatta hareket alanı yaratılamayan bir tür. Daha önceleri de benzerlerini yaşamış olmam çözümü beraberinde getirmiyor. Belki bunun dozu fazla, belki de geçen yıllar karşısında bizler biraz daha çaresizleşiyoruz, zayıf noktalarımız daha bir artıyor ya da daha fazla ortaya çıkıyor bu yüzden çaresizleşiyoruz. Ancak neden her ne olursa olsun, sonucu değiştirmiyor. Buna ne "ne yazık ki!" demekten fazlası gelmiyor elimden. Kimin umrunda peki ? Elbette hiç kimsenin.
Mutedil dalgalı ruh halimin derin hezeyanlarını anlatacak hatta paylaşacak kimsem yok. Gerçi olması artık fazla birşeyi değiştirir mi, ben de emin değilim. Yani anlayacak birileri kaldı mı, bilemiyorum.. Özet mi ? Beyoğlu'nda parası olmadığı için tramvaya arkadan takılan çocuklar gibi, hayatın köşesine bir yerden çengel attım, tutunmaya ve düşmemeye çalışıyorum. Daha da özetle takılıyorum işte, öylesine....

Hiç yorum yok: