Pazartesi, Temmuz 30, 2007

Sıradışı Notlar Bölüm V

Bir film seyretmiştim, kadınlar matinesinde üstelik. Çocuğum o zamanlar. Yer İzmir, Şirinyer... İpek sineması, evimizin hemen yanıbaşı. Sene ya 1970 ya ’71. Başrolde Sadri Alışık oynuyor. Hatırladığım kadarıyla fakir bir aile öyküsü, fakir ama namuslu. Bir talihsizlik sonucu Sadri Baba’nın eşi hapise düşüyor, 3 çocuğuyla bir başına kalıyor. Çocuklara hem annelik hem babalık yapmaya çalışıyor. Arada birde hapishanenin önünden çocuklarla birlikte geçiyor –ki anneleri görebilsin.

Filmde hiç unutamadığım bir gece sahnesi var; Sadri Baba kötü, “Ne yapacağım şimdi ?” bakışları var yüzünde. Dertler tütsülenmiş ve acılar su üstüne çıkmış. Derken yerinden kalkıyor ve udunu alıp vuruyor tellerine :


“ Ben seni unutmak için sevmedim
Gülmen ayrılık demekmiş bilmedim
Bekledim sabah akşam yollarını
Ölmek istedim, bir türlü ölmedim...”


Ah be Sadri Baba, ah be Sadri Baba oldu mu şimdi ? Bir şarkı bu kadar mı içten, bu kadar mı doğru, bu kadar mı güzel söylenir ? Bak aradan geçti 35 yıl, sesin hala kulaklarımda...

Hiç yorum yok: